Kayıtlar

Uzunca Bir Aranın Ardından...

Resim
                              Evet merhabalar, uzunca bir zaman oldu. Ne yazı yazabildim buraya, ne bir şeyler yapabildim. En son buraya yazdığım da her şey daha bir güzeldi sanki diyorum. Korona çıktı, deprem oldu, askerlik derken yine kendimi bir şeyler yazma ihtiyacı için de buldum. İçimde ki yazma isteği bir türlü yakamı bırakmadı. Buralara yazılar ekleyemedim lakin günlükler doldu taştı, defterler de sayfalar bitti. Şimdi yeniden kağıdı kalemi elime aldım ve bir şeyler karalamak istedim. 2 yıllık yoklukta hayatım da birçok şey değişti. Sanırım değişmeyecek tek şey hayat boyu sürecek olan öğrenciliğim. 2 yılda yaklaşık 300'e yakın eser okudum. Okudukça ne kadar az bildiğimi fark ettim. Üniversite de iken  bir arkadaşımın hocasının onlara söylediği söz aklıma geldi. "Bir kitap okudum çok bildiğimi zannettim iki kitap okudum aslında ne kadar az şey bildiğimi fark ettim" diye. Okumalarımın çalışmalarımın henüz tam bir karşılığını alamadım. Alacak mıyım? bunu da net bir ş

Yaş 27 Hayatın Bana Öğrettikleri

  Her ne kadar rakamlara takılmasam da yaşımın ilerlediğini bilmek bazen sona yaklaştığımı hissettirmiyor değil. Belki de olayın güzelliği  burada ortaya çıkıyor. Hem sonumun yaklaştığını hissediyor hem de hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamaya çalışıyorum Neyse ölüm falan bu konularla sizi sıkmak değil niyetim. Sokak jargonun da şöyle bir sözü hepimiz "Hayat yaşın değil yaşadıklarındır kardeşş" :). Bazen bu düşünceye de katılmıyor değilim. Hepimiz farklı farklı ve bir birimizden farklı bireyleriz. Bu yüzden hepimizin hayat hikayeleri farklı. Ömür pınarına dalmış giderken hayatın bana öğrettiği bir çok ders olduğunu şimdi daha iyi anlayabiliyorum.    İlk olarak hayatta yaşadığımız olumsuz duyguların enin de sonun da etkisinin geçtiği. Hangimiz söylemedik ki? İçin de bulunduğumuz durum hiç geçmeyecek, işler yoluna girmeyecek. Ara ara yine böyle düşünüyorum ama artık bunun kalıcı değil geçici olduğunun farkın da olunca daha doğru adımlar atabiliyorum. Kimi zamanlar kendimi o kadar biti

Aklımı bir yana bırakıp duygularımla geldim..

 Bize her zaman iyilerin kazandığı, kötülerin  eninde sonun da kaybettiği öğretildi. Her zaman iyi kalmanın bu hayatta bazı zamanlar da zor olduğunu. Bazı zamanlar da istemeden karşımızdaki kişi veya kişilere, kötülük yapabildiğimizi hayat bize öğretti. 25 yılı bitirip 26 ya bir ay kala hayatın aslın da bana çok şey öğrettiğini fark ettim.  Öğrendiğim en önemli şeylerden bir tanesi Keykavus'un dediği gibi " Evrenin değiştiremediğini siz değiştiremezsiniz, uğraşıp yorulmayın”  Bu söz yaş ilerledikçe hayatım da önem kazandı. Birde baktım ki kimseyi değiştirme gibi bir şansım yok birilerini değiştirme zahmetine girmekten vazgeçtim. Artık kendime şu soruyu soruyorum. Karşındaki insanın bu özelliklerine rağmen o kişiyi kabul edebiliyor musun? Eğer bu soruya cevabım evet ise kişilerle olan iletişimime devam ettim. Bu soruya yanıtım hayır ise hemen o ortamdan uzaklaşmaya çalıştım. Bu davranışım kimi zaman bencillik olarak kimi zaman duygusuz olarak nitelendirilse de en uygun yöntemin

TÜRKİYE de İİBF Okumak

 Bugün sizlere ekonomi konusunun dışın da benim de mensubu olduğum İİBF'den biraz bahsetmek istiyorum. Maalesef Ülkemiz de gereken ilgiyi ve değeri görmeyen İİBF'ler den her yıl tonlarca mezun veriliyor. Bu arada İİBF'nin açılımı ( İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi) Temel olarak sosyal bilimler alanın da yer alan İİBF içerisin de birçok bölümü barındırıyor. İşletme, İktisat, Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler, Maliye vb. Şahsi fikrim Ülkemiz için değerli olacak bölümler ve değerlendirilmesi gerekildiği düşündüğüm bölümler. Ancak bu bölümler bir zamanlar gerektiği ilgiyi bir oranda görmüş olsa da son yıllarla beraber inanılmaz bir yığılmanın olduğu bölümlerden. Sadece bu fakülteye has olmayan yığılma durumu maalesef bizim bölümler de de çok fazla görüldüğü için artık bu bölüm mezunu olduğumuzu söylemekte veya bu bölümlerden herhangi birisini okuduğumuz da boşa okuyorsun lafzını duymamaya alışır olduk . Biz İİBF liler olarak devletin tüm İİBF mezunlarına iş olanağını su

COVID-19 SALGINININ G 20 ÜLKELERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Dünyamız COVİD-19 salgını ile beraber ekonomik anlamda epey zorluklar çekiyor.  Pandemi’nin  etkilerinin ne olduğunu incelemek istediğimiz de G-20 üyesi Ülkelerin ekonomik tablolarına göz atmak bize  pandemi’nin  etkilerin anlamakta yol gösterici konumdadır.  Pandemi’nin  bir gün sona erdiğinde etkilerini daha iyi analiz etmek mümkün olacaktır. Ancak şuan Ülkelerin bu süreçte pazarları canlı  tutma ,hane  halkı ve işletmelere destekten farklı yapacakları bir hayli sınırlı gözüküyor. Ülkelerin ve toplumların ekonomilerinin şu anki en önemli maddesi Covid-19. Son aylarla beraber yayılım hızı gün geçtikçe artan salgın sağlık sorunu olmaktan çıkmış ve  sosyo  ekonomik ve politik krizlerin tetikleyicisi konumuna gelmiştir. Bu süreçte en dikkat çeken konular işsizlik, ihracat,  ithalat ,enflasyon  ve  ekonomik büyüme konularıdır.   Şimdi hep beraber G-20 Ülkelerinin performanslarına göz atalım.     İ ş sizlik   Q1-2020   Q2-2020   ABD   3,8   13   ALMANYA   3,6   4,2   ARJANTİN   10,4   13,1